Önceleri Manik Depresif Bozukluk olarak da adlandırılan Bipolar Bozukluklar DSM-5’e (Ruhsal Bozuklukların Tanısal ve İstatistiksel El Kitabı) göre İki Uçlu Bozukluklar olarak adlandırılmaktadır. Burada iki uçlu olan, kişinin duygudurumunda ‘mani’ ve ‘depresif’ duygudurumlarının uçları arasında keskin geçişlerin olmasıdır. Bu duygudurumları uzun süreli, yoğun ve şiddetlidir. İki Uçlu Bozukluk tanısı almak için en az bir mani veya hipomani (hafif mani) görülmelidir. Mani veya hipomaniye ek olarak bazı durumlarda depresif duygudurumu görülebilirken bazı durumlarda görülmeyebilir.
Aşırı neşeli, coşkulu, bazen öfkeli; yoğun, taşkın ve huzursuz duygulanımla karakterize olan maninin diğer belirtileri şu şekildedir:
Ayrıca manide psikotik belirtiler de görülebilir; örneğin kişi herkese kendisinin mesih olduğunu söyleyebilir. Manin daha hafif düzeyi olan hipomanide ise psikotik belirtiler görülmez.
Mani ya da hipomaniye ek olarak İki Uçlu Bozukluk’ta bazı dönemlerde depresif duygudurumu görülebilir. Enerji ve ilgide azalma, isteksizlik, umutsuzluk, karamsarlık, değersizlik duyguları, intihar eğilimleri ve kendine zarar verme davranışları görülebilir.
Belirtilerin çoğunlukla 20-25 yaş arasında gözlenmeye başlandığı İki Uçlu Bozukluklar’ın yaşam boyu görülme sıklığı %2-3’dür. Bozukluğun ortaya çıkmasında genetik ve biyolojik etkenler önemli olmakla beraber stresli ve travmatik olaylar gibi psikososyal faktörler de etkilidir.
Bipolar Bozukluk insanın yaşam kalitesini ve işlevselliğini önemli derecede etkilemektedir, ancak bu durum toplumsal yaşama katılmaya engel değildir. Bozukluğun tedavisinde ilaçlar (lityum) duygudurumu kontrol altına almak açısından önemlidir. Bozukluğun ortaya çıkmasındaki etkenler göz önüne alındığında tedavide ilaç tedavisi ile beraber psikoterapi yöntemleri de kullanılmalıdır. Bozukluk hakkında bilgilenme ve uygun tedavi ile birlikte kişi başa çıkmayı öğrenerek yaşamına sağlıklı bir şekilde devam edebilir.
Kaynaklar
Kring, A.M., Johnson, S.L., Davison, G.C. ve Neale, J.M. (2015). Anormal psikolojisi (M. Şahin, Çev. Ed.). Ankara: Nobel.